ARACI
1960'lı yılların Türkiye'sinde Anadolu'nun bir İlçesinde kimseye zararı dokunmayan bir deli yaşıyormuş. İşi gücü olmayan bu deli, aç kalmamak için; ondan bundan para istermiş. Delinin sık sık para istemesinden bıkan biri, bir gün gırgır geçmiş:
- Git kardeşim işine, Tanrı versin, ben vermiyorum!..
Deli aklı bu, hemen inanıp sormuş:
- Tanrıdan nasıl isteyeceğim?
Gırgır geçen şahıs, deliyi başından savmak için demiş ki:
- Tanrıya mektup yaz!
Deli hemen bir mektup yazmış:"Yüce Tanrı makamına; Yüce Tanrım, benim param yok, bana acele 100 lira gönder!..”
Deli yazdığı mektubu postaneye götürmüş. Zarfın üzerindeki "Yüce Tanrı makamına" yazısını gören görevli memur itiraz etmiş:
- Olmaz kardeşim, bu dediğini yapamam!
Deli, "Olur!" diye diretince postanede kavga çıkmış. Olay ilçe kaymakamına iletilmiş. Kaymakam durumu anlamış. Deliyi makamına çağırtarak, ilçe memurlarının maaş bordrosundan kestirerek topladığı 50 lirayı deliye vermiş ve demiş ki:
- Bak, sen mektup yazdın ve Tanrı da sana 50 lira gönderdi.
Çok sevinen deli, aldığı parayla bir müddet idare etmiş. Deli, parayı bitirince bir mektup daha yazmış:"Yüce Tanrı makamına; Yüce Tanrım, benim param yok, bana acele 100 lira gönder, ama kaymakamı aracı koyma, çünkü yarısını kesiyor!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder