BALIK AVI


Trabzona gelen asker arkadaşları, adresini sora sora Temel'in evini bulmuşlar. Uzun yıllardan sonra karşısında asker arkadaşlarını gören Temel, çok sevinmiş ve onları hemen içeri buyur etmiş. Biraz hoş beşten sonra arkadaşları demişler ki:
- Yahu Temel, biz balık tutmayı çok seviyoruz. Hadi balık tutmaya gidelim.
Temel asker arkadaşlarını mı kıracak? Hemen kabul etmiş:
- Gidelim da.
Herkes oltasını hazırlarken, Temel de elindeki bir poşetle evden çıkmış. Biraz yürüdükten sonra deniz kenarına gelmişler. Herkes yemini takıp oltasını denize atmış. Temel de yanında getirdiği poşetten kemençesini çıkarmış ve çalmaya başlamış. Kemençe sesini duyan arkadaşları şaşırmışlar ve biri sormuş:
- Yahu Temel, sen ne yapıyorsun? Balık tutmayacak mıydık?
- Kemençe çalıyorum da!..
- Niçin çalıyorsun?
- Balık tutmak için çalıyorum da!..
- Yahu sen bizimle dalga mı geçiyorsun? Böyle balık tutulur mu?
Temel bilgiç bir tavırla cevap vermiş:
- Ula arkadaşlar, cahillik etmeyin da. Siz bu işi benim kadar bilemezsiniz. Ben kemençe çalıp balıkları oynatıyorum. Balıklar biraz sonra oynaya oynaya yorulacaklar. Balıklar yorulunca da ben onları rahat bir şekilde yakalayacağım.
Arkadasları bu açıklamadan sonra söyleyecek söz bulamamışlar ve şaşkınlıkla Temel'in balık tutma seklini izlemeye başlamışlar. Bir saat geçmiş, iki saat geçmiş, ama ortada ne yorulan ne de tutulan bir balık varmış. Asker arkadaşlarından biri dayanamayıp sormuş:
- Yahu Temel, hani tuttuğun balıklar?
Temel pişkin pişkin cevap vermiş:
- Ula arkadaşlar, vallahi siz çok şansısınız. Bugün balıkların hiçbiri oyuna iştirak etmiyor!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder