KAYSERİLİ ÇOCUK


Kayserili bir çocuk, içerisinden lastik geçirdiği ortası delik bir altınla oynuyormuş. Yahudi esnaf çocuğu görünce, yerinde duramamış, hemen yanına gitmiş ve şöyle demiş:
- Oğlum, elindekini bana ver, ben de sana şeker vereyim.
- Hayır, vermem.
- Bir kutu şeker vereyim.
- Hayır.
- Daha ne istersen veririm.
- Her istediğimi de yapar mısın?
- Evet yaparım.
- Öyleyse sırtına bineyim. Ben "deh!" deyince koşacaksın, "çüş!" deyince duracaksın. Ben ne zaman sana anır dersem, avazın çıktığı kadar anıracaksın.
Yahudi bu teklife yanaşmayacak gibi olmuşsa da, altının kıymetini bildiği için dayanamamış. Kayserili çocuğun bütün istediklerini yapmaya razı olmuş. Bizim Kayserili küçük binmiş yahudinin sırtına, çarşıda dolaştırıp her yerde anırtmış. Yahudinin sesi az çıkacak olsa daha fazla bağırtmış. Dönmüşler dolaşmışlar Yahudinin dükkanının önüne gelmişler. Yahudi:
- Ben sözümde durdum, şimdi sıra sende, hadi ver bakalım altını!..
Kaçmaya hazırlanan Kayserili çocuk biraz mesafeyi açıp şöyle demiş:
- Eee, sen bu eşekliğinle altının kıymetini bileceksin de, ben Kayserili olup bilmeyeceğim, öyle mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder