SEYYAR UYDUCU
Adamın biri, Lüleburgazda uyduculuk yaparak geçimini sağlıyormuş. Sürekli zam yapan dükkân sahibine kızan uyducu, malzemelerini bir kamyonete doldurarak, dükkânı boşaltmış. Seyyar uyduculuğa başlayan adam, kamyonetiyle mahalle aralarında dolaşmaya başlamış. Patetes, soğan satar gibi uydu alıcısı satan ve çanak kuran uyducu, kamyonetine koyduğu ses sistemiyle de anons yapıyormuş:
- Uyducu geldi hanım!.. Uyducuuu!..
Yine bir gün böyle mahalle aralarında dolaşıp, anons yaparken, tek katlı bir binada oturan bir kadın seslenmiş:
- Hey uyducu, kaça satıyorsun uyduları?
Uyducu da yağlı bir müşteri bulmanın sevinciyle cevap vermiş:
- Abla, sudan ucuz be yav!..
- Tek çanak kaça, çift çanak kaça?
- Abla, tek çanak Türksat 150 lira, çift çanak Türksat ve Hotbird 200 lira be yav!..
- İyi o zaman 200 liralıktan olsun.
- Tamam abla, malzemeleri hemen alıp geliyorum be yav!..
- Tamam.
Beş dakika sonra kapının zili çalmış, kadın sormuş:
- Kim o?
Gelen uyducu cevap vermiş:
- Benim abla, uyducu be yav!..
Kadın yolu göstermiş, bizim uyducu da çatıya çıkmış. Aradan on dakika ya geçmiş ya geçmemiş, evde temizlik yapan kadın, "Küüüttt!.." diye bir ses duymuş, ama aldırmayıp işine devam etmiş. Bir dakika sonra kapının zili çalmış. Kadın sormuş:
- Kim o?
- Benim abla be yav!..
Kapıyı açan kadın, karşısında uyducuyu görünce, şaşkınlıkla sormuş:
- Yahu sen biraz önce çatıya çıkmamış mıydın?
- Çıkmıştım be yav!..
- Peki, ne arıyorsun aşağıda?
- Düştüm abla, düştüm be yav!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder