TUT ŞU DEVEYİ
Çölde yollarını kaybeden Temel ile Dursun, günlerdir hem yemeğe hem de kadına hasret kalmışlar. Gözleri dönen iki kafadar çölde bir deve yakalamışlar, deveyi tutmuşlar, ama boyu uzun gelmiş. Temel, Dursun'un omuzuna çıkmış, bu sefer de deve aşağıda kalmış. Tam o sırada karşıdan telâşla koşan bir kadın, Temel ile Dursun'un yanına nefes nefese gelip yalvarmaya başlamış:
- Ne olur beni kurtarın, yoksa beni öldürecekler!..
Temel ile Dursun, kadını kumların altına saklamış, biraz sonra kadını takip eden Arap atlılar gelip sormuş:
- Buradan bir kadın geçti mi?
Bunlar da işaret parmaklarıyla batıyı göstermiş:
- Şu tarafa gitti!..
Arap atlılar da tozu dumana katarak kaybolmuş. Temel ile Dursun da kadını kumların altından çıkarmışlar, hayatı kurtulan kadın demiş ki:
- Size teşekkür ederim, hayatımı kurtardınız. Hadi, şimdi ne yapmak isterseniz, yapın!
Temel ile Dursun, bir ağızdan sevinçle bağırmış:
- Bacım be, tut şu deveyi!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder