SIRADAN GEL
Adamın biri karlı bir kış gecesi arabası bozulunca, tenha bir yolda dağ başında mahsur kalmış. Soğuktan ve açlıktan ölmek üzere olan adam, karşıda bir ışık görmüş. Biraz daha yürüyen adam, ışığın bir evden geldiğini görünce kapıyı çalmış. Kapıyı güzel bir kadın acmış. Adam kadına yalvarmaya başlamış:
- Arabam bozuldu, buralarda mahsur kaldım. Acım, susuzum, uykusuzum ve çok üşüyorum. Ne olur bana yardım edin!..
Adamı içeri alan kadın, iki kızıyla birlikte sofra hazırlamış. Hep birlikte sofraya oturup karınlarını doyurmuşlar. Kadın, yemekte sonra, adamı kızlarıyla tanıştırmış:
- Bak, bu büyük kızım; geçen yıl dul kaldı. Bu da küçük kızım; halen bekar. Biz bu evde üçümüz yaşarız.
Adam bir bakmış ki; hepsi birbirinden güzel. Gece yarısı olunca, yatmaya karar vermisler. Kadın demiş ki:
- Beyefendi, fazla yatağımız ve odamız yok. Ben kızlarımla beraber yatarım, sen de yerde yatarsın.
- Peki.
Hepsi aynı odada yatmışlar. Biraz zaman geçince, dul kız başlamış sayıklamaya:
- Dula gel!.. Dula gel!.. Dula gel!..
Dul kız, resmen adamı çağırıyormuş, ama adam da kendi kendine, "Ben bu evde Tanrı misafiriyim, böyle bir şeyi asla yapamam!.." demiş. Adamın böyle düşündüğünü anlayan dul kız, daha şuh sesle sayıklamaya başlamış:
- Dula gel!.. Dula gel!.. Dula gel!..
Adam ne de olsa bir erkek, istek karşışında dayanamamış. Yerinden usulca kalkan adam, dula doğru yönelmiş. Tam o sırada küçük kız sayıklamaya başlamış:
- Bolu bırak, dara gel!.. Bolu bırak, dara gel!..
Adam bu sefer kıza yönelince, en önde bulunan kızların annesi sayıklamaya başlamış:
- Sırayı şaşırma, sıradan gel!.. Sırayı şaşırma, sıradan gel!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder