BİRİNCİ KANAL


Danimarka'ya giden bir işadamı, işlerini hallettikten sonra, kaldığı otele dönmüş, akşam barda bir kadeh içip odasına çıkmış. Tam uyumaya hazırlanırken, kapı çalmış. İşadamı kalkıp kapıyı açmış; karşısına dünya güzeli bir hatun çıkınca şaşırmış:
- Yanlış odaya geldiniz herhalde.
Kadın parmağını onun dudağına dayayarak susturmuş, seksi bir sesle demiş ki:
- Buraya senin için geldim hayatım.
Kadınla sabaha kadar seviştikten sonra, yorgun ve mutlu bir şekilde aşağı inip, resepsiyona sormuş:
- Benim borcum ne kadar?
Resepsiyon görevlisi gülümseyerek cevaplamış:
- Borcunuz ödendi efendim. Buyrun, bu da bizim hediyemiz.
Adam, resepsiyon görevlisinin uzattığı zarfı açmış; içinde on bin dolar para olduğunu görmüş. Yanlışlık olduğunu söylese de, hiç bir yanlışlık olmadığını söyleyerek, kendisini hava alanına kadar uğurlamışlar. İşadamı Türkiye'ye geldiğinde, bu olayı arkadaşlarına anlatmış, ama kimseyi inandıramamış.
İşadamının arkadaşlarından birinin yolu Danimarka'ya düşünce, ne olur ne olmaz diye, aynı oteli denemeye karar vermiş. Aksam gelip odaya çıkmış. Bu sefer inanılmaz güzellikte bir kumral gelmis. Onunla sabaha kadar sevişmişler. Adam arkadaşının yaptığı gibi aşağı inerek hesabı sormuş. Kendisine bir zarf vermişler. Adam zarfı açtığında içinde beş bin dolar olduğunu görmüş. Gülümseyerek sormuş:
- Neden bana beş bin dolar? Burada kalan başka bir Türk arkadaşıma on bin dolar vermişsiniz.
Resepsiyon görevlisi biraz düşündükten sonra hatırlamış:
- Haaa, o arkadaşınız, ama onunki birinci kanalda yayınlanmıştı!..

Hiç yorum yok:

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı