USULÜYLE


Osmanlı zamanında bölge halkını korkudan tir tir titreten genç yağız ve heybetli bir paşa varmış. Bir Çingene kızına sevdalanan paşa, yaşlı yardımcısını çağırıp "Ben bu kızı alacağım!.." diye tutturmuş. Biraz düşünen yaşlı yardımcısı demiş ki:
- Efendim, kızı önce usulüne uygun olarak babasından isteyelim.
Paşa pek hoşlamasa da yardımcısının bu sözünü kabul etmiş:
- Peki.
Beraberce kızın evine gitmişler, paşa kapıda beklerken, yardımcısı içeri girmiş, kızın babasıyla biraz hoşbeşten sonra esas konuya gelmiş:
- Efendim, bizim paşamız kızınızı çok beğenmiş. Allahın emri peygamberimizin kavli ile kızınızı paşamıza istiyoruz.
Pohpohlanmaktan dolayı gururu okşanan Çingene kız babası karizma yapmak istercesine havasını atmış:
- Neee? Senin paşan kim oluyor da benim kızımı istiyor? Öyle paşa filan dinlemem ben!.. Sen benim kim olduğumu bilyor musun? Git söyle o paşana; benim ona verecek kızım yok!..
Kıpkırmızı bir suratla dışarı çıkan yardımcısı durumu utana sıkıla paşaya anlatmış. Çok sinirlenip kılıcını çeken paşa, kapıya bir tekme atarak içeri dalmış ve bir nara atmış:
- Hangi kız babası vermiyormuş lan bana kızını?..
Paşanın öfkeli halini gören kız babası korkudan tir tir titreyerek cevap vermiş:
- Estağfurullah paşa hazretleri!.. Ne demek vermemek? Sizin gibi usulüyle istemediler ki!..

Hiç yorum yok:

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı