DÖVMECİ USTASI


Yiğitliğin ne demek olduğunu bilmediği halde, kendini yiğit sanan biri, dövmeci ustasının yanına gidip dedi ki:
- Usta, bana bir döğme yap; fakat canımı acıtma!..
Dövmeci ustası sordu:
- Söyle yiğidim; ne resmi döveyim?
- Bir kükremiş aslan resmi döv. Talihim aslandır, onun için aslan resmi olsun. Gayret et, dövmeyi adamakıllı yap.
- Vücudunun neresine döveyim?
- İki omzumun arasına.
Dövmeci ustası, iğneyi saplamaya başlayınca canı yanan kendini yiğit sanan kişi, acıyla bağırdı:
- Aman usta, beni öldürdün gitti. Ne yapıyorsun?
Dövmeci ustası umursamaz bir tavırla yanıt verdi:
- Aslan yap dedin ya.
Kendini yiğit sanan kişi sordu:
- Neresinden başladın?
- Kuyruğundan.
Kendini yiğit sanan kişi dedi ki:
- Aman iki gözüm, bırak kuyruğunu. Aslanın kuyruğu ile kuyruk sokumum sızladı, nefesim kesildi, boğazım tıkandı. Aslan, varsın kuyruksuz olsun. İğne yarasından yüreğime fenalık geldi, bayılacağım.
Dövmeci ustası, kendini yiğit sanan kişiyi kayırmadan, merhametsizce aslanın bir başka tarafını dövmeye başladı. Kendini yiğit sanan kişi yine can acısıyla sordu:
- Burası neresi?
- Kulağı.
- Bırak, kulaksız olsun. Orasını da yapma.
Dövmeci ustası, bu sefer başka bir yerine başlayınca kendini yiğit sanan kişi yine feryat etti:
- Bu üçüncü iğne de neresini dövüyor?
- Azizim, karnı dövüyor.
- Fena acıyor, iğneyi bu kadar çok batırma, bırak, karınsız olsun!..
İyice şaşıran dövmeci ustası iğneyi yere atıp, öfkeyle bağırdı:
- Bu alemde hiçbir yiğit böyle bir hale düştü mü ki? Kuyruksuz, başsız, karınsız aslanı kim gördü? Allah bile böyle bir aslan yaratmamıştır!..

Hiç yorum yok:

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı