YAĞMUR


O yıl kuraklık köy halkının belini bükmüş; ahali her gün yağmur duasına çıkıyormuş, ama bir türlü yağmur yağmıyormuş. Kahvehanede oturmuş, hoca ile birlikte yağmur duasına gidenleri seyreden Bektaşî onları çağırmış:
- Ey ahali, buraya gelin!.. Ben size yağmur yağdıracağım!..
Köylüler de hoca ile birlikte Bektaşî'nin etrafında toplanmışlar. Bektaşî tekrar seslemiş:
- Bana bir kova su bulun!..
Hemen bir kova su bulup getirmişler. Sırtından çıkardığı hırkasını kovanın içine atıp bir güzel yıkayan Bektaşî, kurması için söğüt ağacının dalına asmış. Tam o sırada şimşekler çakmış, gök gürlemiş, ardından da şakır şakır yağmur yağmaya başlamış. Şaşıran köylüler, Bektaşî'nin ermiş olduğuna inanıp, elini öpmek için yarışa girmişler. Bektaşî de bundan rahatsız olup demiş ki:
- Durun yahu!.. Ne yapıyorsunuz? Benim ermiş olduğum filan yok!..
Köylüler hep bir ağızdan seslenmişler:
- Efendi hazretleri siz gerçekten ermişsiniz. Siz ermiş olmasaydınız yağmur yağar mıydı?
- Yahu kardeşim, benim ermiş olduğum filan yok. Sadece hırkamı yıkayıp kurusun diye söğüt dalına astım.
Köylüler hep bir ağızdan sormuş:
- Peki, o zaman yağmuru nasıl yağdırdın?
Bektaşî cevap vermiş:
- Bugünlerde yukarıdaki ile aram bozuk. Bana kızdığını bildiğim için, hırkamı yıkayıp kurusun diye söğüt dalına astım. O da kurumasın diye yağmur yağdırdı.

Hiç yorum yok:

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı