KARADENİZLİ TAYFALAR


İş arayan Temel, Dursun ve İdris, tayfa arayan bir gemi kaptanına başvurmuşlar:
- Kaptan, duyduk ki; tayfa arıyormuşsun. Biz de işsisiz, iş arıyoruz.
Kaptan sormuş:
- Ne iş yaparsınız?
İdris hemen cevap vermiş:
- Kaptan, benim gözlerim çok keskindir; 100 km ötesini görürüm.
İdris sözünü bitirir bitirmez, Dursun söz almış:
- Kaptan, benim kulaklarım çok iyi duyar; 100 km öteden gelen sesleri duyabilirim.
Kaptan soran gözlerle Temel'e bakmış. Temel demiş ki:
- Kaptan, ben de sıkılırım.
Kaptan Temel'in ne iş yaptığını anlayamamış, ama sormayı da gururuna yedirememiş ve üç karadenizli kafadarı işe almış. Gemiye binip hep birlikte denize açılmışlar. İki saat sonra yeni tayfalardan İdris bağırmış:
- Kaptan, 100 km ileriden bir gemi bize doğru geliyor!..
Kaptan şaşkın şaşkın bakarken, bu sefer de yeni tayfa Dursun bağırmış:
- Evet kaptan, gelen geminin aşçısı yemek yaparken, "Yeter güzelim yeter, iki iki dört eder" türküsünü söylüyor.
Kaptan şaşkınlıkla, "Acaba ne diyecek?" diye Temel'e bakmış. Temel boynunu bükerek kaptana dert yanmış:
- İşte kaptan, ben yıllardır bu palavracıların saçmalıklarını dinlemekten sıkılıyorum!..

Hiç yorum yok:

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı