KÜFÜRBAZ


Adamın biri öyle küfürbazmış ki; ağzını açar açmaz söze küfürle başlıyormuş. Çok küfür ettiği için, insanlar bu adamla konuşmaz olmuş. Bir gün mahallesindeki bir kıza aşık olan adam, arkadaşlarına demiş ki:
- Bu kızı çok seviyorum ve onunla evlenmek istiyorum.
Arkadaşları uyarmış:
- Sen kızı seviyorsun, iyi de kız seni sevecek mi? Kızın ailesi bu işe ne diyecek? Senin gibi küfreden birine kimse kız verir mi?
Adam kızı çok seviyormuş, arkadaşlarına yalvarmış:
- Yahu etmeyin, eylemeyin; isteyin şu kızı bana!..
Adamın ısrarlarına dayanamayan arkadaşları demişler ki:
- Tamam, ama kızı istemeye gidince, sen hiç ağzını açmayacaksın, yoksa işleri berbat edersin.
Gel zaman git zaman kız isteme günü gelmiş çatmış, hep beraber gitmisler kızın evine. Evin kızı çayları getirmiş, ama bizim küfürbazın bardağına çay kaşığı koymayı unutmuş. Derken sohbet koyulaşmış. Gel gör ki bizimki çayından bir yudum bile almamış. Onu dikkatle izleyen kızın babası dayanamayıp sormuş:
- Hayrola evladım, çayını neden içmiyorsun, bir derdin mi var?
Bu soru üzerine bizim küfürbaz dayanamamış, açmış ağzını:
- İçeceğim, içeceğim de; bu çayı şeyimle mi karıştıracağım?

Hiç yorum yok:

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı