KUMDA BİLE YETİŞMEYE BAŞLAMIŞ


Bol adaleli yakışıklı bir delikanlı, bir sabah duştan çıkmış hayran hayran kendisini seyrederken bir bakmış ki; tüm vücudu güneş yanığı, ama sadece şeyi süt beyaz. Bu durum yakışıklının içine sinmemiş ve orasını da yakmaya karar vermiş. Doğru plaja giden yakışıklı, güneş doğarken soyunmuş ve güneş görmesini istediği şeyini dışarıda bırakarak kendini kuma gömmüş. Tam o sırada ellerindeki bastonlarla sabah yürüyüşüne çıkan iki ihtiyar hanımefendi, kumdan dışarı çıkan şeyi görmüşler. Biri etrafında dolaşmış ve bastonu ile orasına burasına dokunmus. Sonra da arkadasına demiş ki:
- Dünyanın adaleti yok!..
- Nasıl yani?
- Nasıl olacak? Şu şeyi göruyor musun?
- Evet.
- O gördüğün şeyi 10 yaşındayken merak ettim, 20 yaşımda tanıştım, 30 yaşındayken hoşlanmaya başladım, 40 yaşındayken peşine düştüm, 50 yaşındayken satın alır oldum, 60 yaşındayken bulmak için adaklar adadım ve 70 yaşındayken unuttum.
Biraz soluk almak için konuşmasına ara veren ihtiyar kadın, bastonuyla o şeye dokunarak arkadaşına dert yanmış:
- Şimdi 80 yaşındayım, bu Allah'ın belası şey kumda bile yetişmeye başlamış, ama benim eğilip dokunacak halim bile yok!..

Hiç yorum yok:

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı