HÂLİNE ŞÜKRET


Dursun, çok feci bir trafik kazası geçirmiş; koma halinde hastaneye kaldırılmış, kendine geldiğinde, bir kolunun olmadığını fark etmiş; hepten morali bozulmuş ,"Ben tek kolla nasıl yaşarım şimdi!.." diye bağırıp çağırarak, hastaneyi birbirine katmış ve kendini hastanenin penceresinden atıp intihar edeceğini söylemiş. Doktorlar Dursun'un başına toplamışlar, başlamışlar nasihata:
- Bak evladım, insan tek kolla da yaşayabilir, ölmediğine şükretsene. Sonra beterin beteri var. Geçen yıl Temel de kaza geçirdi, onun iki kolunu birden kesmek zorunda kalmıştık, ama o senin gibi bağırıp, hastaneyi birbirine katmadı, şimdi de gül gibi yaşayıp gidiyor, inanmazsan git de bak!..
Dursun hastaneden taburcu olunca, gidip yukarı mahalledeki Temel'i bulmuş, bir de bakmış ki; Temel'in hakikaten iki kolu kesik ama, Temel bahçede kıvır kıvır oynuyormuş. Dursun'un kafası karışmış ve hayretle Temel'e yaklaşmış:
- Ula Temel, iyi ki seni gördüm, yoksa hayatım gidiyordu. Ula bizim bi kolumuz kesildi diye intihar edecektim. Senin, iki kolun kesik vaziyette, hem de bir dansöz gibi oynamana karşı teselli buldum. Şu dünyanın haline bak, benim tek kolum kesildi diye intihar edecek kadar beyinsizim, sense iki kolun yok; göbek atıyorsun!..
Temel sinirlenmiş ve demiş ki:
- Ula sen manyak mısın? Ne göbek atması? Sırtım fena halde kaşınıyor!.. Patlıyorum!..

Hiç yorum yok:

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı