İKİNCİ VİTES


Son model bir Ferrari otobanda süratli bir şekilde ilerlerken, yanından daha hızlı bir şekilde bir Anadol geçmiş. Sürücü şaşkın bir şekilde onu izlemiş, ama Anadol çok kısa bir süre içinde gözden kaybolmuş. Bir süre gittikten sonra, yol kenarında Anandol şöförünün aracın altında uğraştığını görmüş. İçinden "O araçla o kadar hızlı gidersen, böyle yolda kalırsın işte!.." diyerek yola devam etmiş.
Birkaç dakika sonra aynı Anadol, arkadan yetişmiş ve çok hızlı bir şekilde Ferrariyi sollayıp geçmiş. Arkada kalan Ferrarinin sürücüsü hayret ve şaşkınlık içinde bakakalmış. Bir süre gittikten sonra, Anadolu yol kenarında görmüş. Anadolun sürücüsü yine aracın altında uğraşıyormuş. Ferrari sürücüsü, "Oh olsun sana!.." diyerek, tam gaz yola devam etmiş.
On dakika ya olmuş, ya olmamış, aynı Anadol yine arkadan yetişmiş ve tam gaz giden Ferrariyi sollayıp geçmiş. Ferrari sürücüsü arkadan yetişmek için gazlamış, ama Anadol gözden kaybolmuş. "Yahu bu nasıl olur?" diye düşüne düşüne giderken, Anadolu yine yol kenarında görmüş ve sürücüsü de aracın altında bir şeyler yapıyormuş. Ferrari sürücüsü arabayı durdurup Anadolun altında uğraşan adamın yanına gelmiş:
- Kolay gelsin.
- Sağol, teşekkür ederim.
- Madem sürekli arıza yapıyor, neden hızlı gitmeye çalışıyorsun? Bu arabanın bir limiti var, sen de o limite uyarsan hiç bir sorun çıkmaz.
- Yok be kardeş, arabanın problemi hızlı gitmem falan değil, sabahtan beri uğraşıyorum; nedense bu mereti bir türlü ikinci vitese geçiremedim!..

Hiç yorum yok:

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı