KİMLİK


Bir çiftlik evine davet edilen Orhan Gencebay, Barack Obama ve Recep Tayyip Erdoğan aynı anda kapıya gelmişler. Güvenlik konusunda sıkıca tembihlendiği için, gelenlerin kimliklerini araştıran kapıdaki bekçi, önce Orhan Gencebay'a sormuş:
- Kimliğinizi görebilir miyim efendim?
Orhan Gencebay elindeki sazı göstermiş:
- Benim kimlik göstermeme gerek yok delikanlı. Bak, sazım elimde. Sazım benim kimliğimdir.
Bekçi hemen toparlanmış:
- Sizi tanıdım efendim; ünlü bir sanatçısınız. Geçebilirsiniz.
Orhan Gencebay içeri girmiş. Kapıdaki bekçi, sırada bekleyen Barack Obama'ya dönmüş:
- Kimliğinizi görebilir miyim efendim?
Barack Obama elindeki beyzbol sopasını göstermiş:
- Delikanlı, ben çok güzel beyzbol oynarım. Beni herkes tanır.
Bekçi hemen hazırola geçmiş:
- Sizi tanıdım efendim; Amerika Birleşik Devletleri Başkanısınız. Geçebilirsiniz.
Barack Obama içeri girmiş. Kapıdaki bekçi bu sefer Recep Tayyip Erdoğan'la göz göze gelmiş:
- Kimliğinizi görebilir miyim efendim?
Bekçiye ters ters bakan Recep Tayyip Erdoğan, öfkeyle bağırmış:
- Ne kimliği, sen kimsin yav?
Bekçi hemen hazırola geçmiş:
- Tamam Cumhurbaşkanım, kimlik göstermenize gerek yok; bu beyanınız yeterli!..

Hiç yorum yok:

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı