ARACI


1960'lı yılların Türkiye'sinde Anadolu'nun bir İlçesinde kimseye zararı dokunmayan bir deli yaşıyormuş. İşi gücü olmayan bu deli, aç kalmamak için; ondan bundan para istermiş. Delinin sık sık para istemesinden bıkan biri, bir gün gırgır geçmiş:
- Git kardeşim işine, Tanrı versin, ben vermiyorum!..
Deli aklı bu, hemen inanıp sormuş:
- Tanrıdan nasıl isteyeceğim?
Gırgır geçen şahıs, deliyi başından savmak için demiş ki:
- Tanrıya mektup yaz!
Deli hemen bir mektup yazmış:"Yüce Tanrı makamına; Yüce Tanrım, benim param yok, bana acele 100 lira gönder!..”
Deli yazdığı mektubu postaneye götürmüş. Zarfın üzerindeki "Yüce Tanrı makamına" yazısını gören görevli memur itiraz etmiş:
- Olmaz kardeşim, bu dediğini yapamam!
Deli, "Olur!" diye diretince postanede kavga çıkmış. Olay ilçe kaymakamına iletilmiş. Kaymakam durumu anlamış. Deliyi makamına çağırtarak, ilçe memurlarının maaş bordrosundan kestirerek topladığı 50 lirayı deliye vermiş ve demiş ki:
- Bak, sen mektup yazdın ve Tanrı da sana 50 lira gönderdi.
Çok sevinen deli, aldığı parayla bir müddet idare etmiş. Deli, parayı bitirince bir mektup daha yazmış:"Yüce Tanrı makamına; Yüce Tanrım, benim param yok, bana acele 100 lira gönder, ama kaymakamı aracı koyma, çünkü yarısını kesiyor!”

Hiç yorum yok:

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı