ZIMPARA KÂĞIDI


Mahalle bakkalı, yanına çırak aldığı delikanlıya alışveriş hakkında öğütler veriyormuş:
- Mesela bakkal dükkânına bir müşteri geldi, bir paket çay istedi, dükkânda çay yoksa ne yaparsın?
- "Çay yok" derim.
- Olur mu öyle şey?
- Peki, ne demeliyim?
- Müşteri senden çay istediği zaman, çay yoksa, yerine kahve vermeyi teklif edeceksin. Alışverişte yok yoktur. Müşteri dükkanda bulunmayan bir malı istediği zaman, onun yerini tutan başka bir şey önereceksin. Müşteri senden bir kilo mercimek isterse, dükkânda da mercimek yoksa; bir kilo bulgur vermeyi teklif edeceksin, anlaşıldı mı?
- Anlaşıldı efendim.
Bakkalın bir işi çıkmış, dükkânı çırağına emanet edip giderken yine uyarmış:
- Söylediklerimi sakın unutma, hadi bakayım göreyim seni!..
Az sonra bakkala bir adam gelmiş; bir şişe zeytinyağı istemiş. Çırak bakmış zeytinyağı yok, ustasının öğrettikleri aklına gelmiş:
- Zeytinyağımız kalmamış efendim, isterseniz yerine bir şişe gazyağı vereyim!..
Adam da bir lâhavle çekip gitmiş. Aradan bir dakika geçmiş geçmemiş, içeri bir kadın girmiş; tuvalet kâğıdı istemiş. Çırak dükkanda tuvalet kâğıdı kalmadığını görünce demiş ki:
- Tuvalet kâğıdımız kalmamış efendim, isterseniz yerine zımpara kâğıdı vereyim!..

Hiç yorum yok:

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı