SENİ BEKLİYOR


Anadolunun bir köyünde, Ahmet Ağa'nın dişi eşeği kızana gelmiş, her gece sabaha kadar anırıyormuş. Bu durumdan hem Ahmet Ağa, hem de komşuları rahatsız oluyormuş. Köyün yaşlılarından biri akıl vermiş:
- Yukarı köyde bol erkek eşek var, oraya götür; eşeği çiftleştir.
Ahmet Ağa da bindirmiş eşeği traktörün römorkuna, gitmiş 10 Kilometre uzaktaki yukarı köye, eşeği çiftleştirmiş. Erkek eşeğin sahibi Ahmet Ağa'yı uyarmış:
- Eğer tutarsa; senin eşek ot yer, tutmazsa; çamura yatar. Eşek çamura yatarsa; getir, yine çifleştiririz.
- Peki.
Ahmet Ağa, bindirmiş eşeği traktörün römorkuna, tutmuş aşağı köyün yolunu. Sabah olunca, eşeğin çamura yattığını gören Ahmet Ağa, bindirmiş eşeği traktörün römorkuna, hadi bakalım yukarı köye, götürmüş, getirmiş; eşek yine çamura yatmış, yine götürmüş, getirmiş; eşek yine çamura yatmış. Ahmet Ağa yılmamış, bu götürme, getirme işi bir ay devam etmiş, ama eşek yine çamura yatıyormuş. Her gün taktörle bir yukarı köye, bir aşağı köye gide gele iyice bıkan Ahmet Ağa, yeni bir günün sabahında yorgun argın uyanmış, pencereden bakan karısına seslenmiş:
- Ülen garı, bak bakalım; bizim eşek yine çamura mı yatıyor, yoksa ot mu yiyor?
- Hayır ağam, çamura yatmıyor.
- Hele şükür be, yaşasın!.. Tuttu, tuttu!..
- Hayır ağam, hemen sevinme. Eşek traktörün römorkuna binmiş, seni bekliyor!..

Hiç yorum yok:

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı