BELEDİYE DAMGASI


Tutucu bir aile, çocuklarını evlendirmeye karar vermiş ve eline erkek eli değmemiş bir gelin adayı aramaya başlamış. Dört beş aylık bir araştırmadan sonra, kendileri gibi tutucu bir ailenin kızına talip olmuşlar. Kız da çok kaşarmış; yatıp kalkmadığı erkek kalmamış. Delikanlının ailesi, "Kızlık muayenesi yaptıracağız." diye tutturmuş. Kız kendinden emin değilmiş, ama zoraki kabul etmiş, "Şimdi ben ne yapacağım?" diye kara kara düşünmeye başlamış. En samimi arkadaşına durumu anlatmış, o da, akıl vermiş:
- Canım, bundan kolay ne var? Git kasaba rica et; herhangi bir etin üzerindeki zarı soyup, sana versin. Tanıdık bir doktor var, ona rica ederiz; sana bir kızlık zarı yapar.
Kız da arkadaşının dediklerini aynen yapmış. Artık içi rahatlayan kız, hem kendi ailesi, hem delikanlının ailesiyle birlikte başka bir doktora muayene olmaya gitmiş. Doktor rica etmiş:
- Uzan kızım.
Kız uzanmış, iyice muayene eden doktor, birden kafasını kaldırıp, kendi kendine söylenmiş:
- Allah Allah!..
Kızın ailesi, oğlanın ailesi hep bir ağızdan sormuşlar:
- Ne oldu, bir problem mi var Doktor Bey?
- Bir dakika.
Doktor muayenesindeki raftan ansiklopedileri tek tek indirip bakmaya başlamış. Doktor hem ansiklopedilere bakıyormuş, hem de şaşkın şaşkın kıza bakıp, kendi kendine söyleniyormuş:
- Allah Allah!..
Delikanlı dayanamayıp sormuş:
- Doktor Bey, yoksa kız değil mi?
Doktor düşünceli düşünceli yanıt vermiş:
- Kız olmasına kız, ama benim anlayamadığım şey şu; belediye damgasının burada ne işi var?

Hiç yorum yok:

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı