ÇOK PİŞMANIM
Vahşi batıda yaşayan Temel, bara gidip bir kenara oturmuş. Biraz sonra bara bir adam girmiş, sıska uzun boylu bir adamın kafasının üzerine şişe koymuş ve çekmiş silahı ateş etmiş; şişe paramparça olmuş. Ateş eden adam elini kaldırmış ve kendini tanıtmış:
- Ben Pekos Bill!..
Daha sonra bara bir başka adam girmiş ve yine o sıska adamın kafasının üzerine konserve kutusu koymuş, çekmiş silahı ateş etmiş; kutu paramparça olmuş. Ateş eden adam elini kaldırmış ve kendini tanıtmış:
- Ben Redkit!..
Temel bunları seyrettikten sonra dayanamamış, eline bir elma almış ve o sıska adamın kafasının üzerine elmayı yerleştirmiş, çekmiş silahı ateş etmiş; adamı tam alnının ortasından vurmuş. Elini kaldırıp demiş ki:
- Ben çok pişmanım abi!..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
POPÜLER YAYINLAR
-
Allah, dünyayı yaratacağı zaman, ilk önce eşeği çağırmış ve demiş ki: - Ey eşek, sana 40 yıl ömür veriyorum. Bu süre içinde insanlara hizme...
-
İlkokul 5. sınıfta resim dersinde öğretmen demiş ki: - Çocuklar konu serbest, hepiniz hayvan resimleri çizin. 10 dakika sonra küçük Ahmet...
-
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunuyormuş. Birden yağmur bastırınca, ...
-
Kasabayı sel basmış. Sular giderek yükselirken, halk panik içinde kaçmaya baslamış. Kilisedeki herkes dağılırken, kaçmayan papaz demiş ki: ...
-
Adamım biri Afrika ormanlarında avlanırken yamyamlara yakalanmış. Yamyamlar adamı tuttukları gibi kabile reisinin huzuruna çıkarmışlar. Kabi...
-
Doktorun biri yeni bir muayene açmış, kapıya bir yazı asmış: - Vizite ücreti 100 lira, iyileştirmediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz...
-
Yeni mezun bir doğum doktoru, kasabada muayenehane açmış. Birkaç gün sonra biri gelmiş, onu doğuma çağırmış. Ertesi gün eve dönen doktoru, ...
-
İngiltere'yi gezmek isteyen Temel, İngilizce bilmediğinden arkadaşı Dursun'a sormuş: - Ula Tursun, İngiltere'ye cidince onlar...
-
Temel ile Fadime, kızları Emine'yi evlendirmişler. Düğünden sonra bir hafta geçmiş, ama yeni evlilerden hâlâ bir haber yokmuş. Bu durum...
-
Nasrettin Hoca yolda yürürken, biri ensesine öyle bir vurmuş ki, nerdeyse yere düşecekmiş, hiddetle dönüp bakmış; karşısında tanımadığı genç...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder